Siyasette tartışmaların bitmediği, ekonomide daralmanın sürdüğü, dış politikada revizyon ihtiyacının artık açıkça söylendiği bir dönemden geçiyoruz. Biz de bu ay Türkiye’nin Nabzı’nda bir yandan ekonomik sıkışıklığı ele alırken öte yandan da siyasetin gündeminde yer alan ‘Amiraller bildirisi,’ Montrö ve Kanal İstanbul tartışmaları, ‘128 milyar dolar nerede?’ iddiası ve Türk dış politikasında ‘normalleşme’ sinyallerini araştırdık.
104 emekli amiral 4 Nisan’da bir bildiriyi kamuoyu ile paylaştı. Bildiri, esas itibariyle, Montrö Sözleşmesi’nin Kanal İstanbul’un yapımı bağlamında tartışmaya açılmasından duyulan ‘endişe’yi ifade ediyordu. Bildiriye, darbe iması ve çağrısı içerdiği gerekçesiyle hükümet kanadı sert tepki gösterdi, savcılık harekete geçti, amirallerin bir kısmı gözaltına alındı. Birden Türkiye, darbe, Montrö ve Kanal İstanbul’u tartışmaya başladı.
Peki, kamuoyunun tepkisi ne oldu? Bildiri bir ‘darbe bildirisi’ olarak mı algılandı? Amirallerin gözaltına alınması nasıl karşılandı? Bildiride öne sürülen ‘Montrö’nün tartışmaya açılmaması’ konusunda kamuoyu ne düşünüyor?
Bildiri, Kanal İstanbul tartışmalarını da alevlendirdi. İktidar kanadından ‘isteseniz de istemeseniz de bu projeyi yapacağız’ açıklamaları geldi. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı E. İmamoğlu ise ‘İstanbul’a ihanet’ olarak nitelediği projeyi engellemek için hukuki ve siyasal mücadeleyi sürdüreceklerini açıkladı.
Kanal İstanbul, ödeme modeli ve yapıldığında oluşacak sonuçlarıyla bütün Türkiye’yi etkileyecek bir proje. Dolayısıyla kamuoyunun konuya ilişkin tutumu önemli. Halk, Kanal İstanbul’un yapımını istiyor mu? Kanal, neden yapılmak isteniyor? Yapım için önerilen yap-işlet-devret modelini halk onaylıyor mu? Türkiye’nin Nabzı bu soruların cevabını veriyor.
Son ay en çok konuşulan konulardan birisi de ‘128 milyar dolar nerede?’ sorusu oldu. Merkez Bankası’nın eriyen rezervlerini muhalefet yaygın bir kampanyanın konusu yaptı. Acaba bu çabalar kamuoyuna ulaştı mı? Halk da merak ediyor mu 128 milyar dolara ne olduğunu?
Dış politikada Mısır ve İsrail ile ilişkilerin ‘normalleştirilmesi’ de son ayın gündemindeydi. Ayrıca, onuncu yılında Suriye krizinin sonu, Libya’daki Türk askerlerinin geleceği, Doğu Türkistan sorununa hükümetin tepkisi merak ediliyor. Türkiye’nin Nabzı bu konulara ilişkin kamuoyunun tutumunu ölçerken, her zaman olduğu gibi siyasi partilerin oy oranları, cumhurbaşkanlığı seçim senaryoları ve ittifaklar konusunda da son derece çarpıcı sonuçlar içeriyor.
Türkiye'nin Nabzı Nisan ayı araştırması; Türkiye genelinde NUTS 2 sistemine göre 26 bölgeyi esas alan 28 ilde tabakalı örnekleme ve ağırlıklandırma yöntemi ile 16 - 21 Nisan 2021 tarihleri arasında toplam 1.752 kişi ile yapılmıştır. Araştırma; 0,95 güven sınırları içinde +/- 2,34 hata payı ile CATI (Bilgisayar Destekli Telefonda Anket) yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Hata Payı: Genel: +/- 2,34, AK Parti: +/- 4,5, CHP: +/- 5,47, MHP: +/- 7,95, HDP: +/- 8,08, İYİ Parti: +/- 7,15.