Mart ayı siyasette ve ekonomide yine sert rüzgarların estiği bir ay oldu. Biz de Türkiye’nin Nabzı’nda bu ay genel hatlarıyla siyaset ve ekonomiyi ele aldık.
AK Parti ve MHP’nin olağan kongreleri yapıldı. Ekipler kısmen yenilendi, hedefler tekrarlandı. Kongreler siyasetin nabzını yükseltti. İktidar partilerinin kongreleri öncesi Yargıtay Başsavcısının HDP’ye kapatma davası açması anlamlı bir tesadüf olarak görüldü. Sonuçta Türkiye yeniden bir parti kapatma davasıyla karşı karşıya. Acaba kamuoyu parti kapatmalarla ilgili ne düşünüyor? Muhtemelen bu konu önümüzdeki aylarda sıkça tartışılacak, Anayasa Mahkemesi de kararını verecek. Ancak şunu hemen belirtelim; kapatma davası açılmasının hemen ardından yapılan araştırmamıza göre dava HDP oylarını olumsuz yönde etkilememiş.
Mart ayında gündeme bomba gibi düşen bir diğer konu, Cumhurbaşkanı’nın bir kararname ile İstanbul Sözleşmesi’nden Türkiye’yi çekmesi oldu. AK Parti, kendi girdiği, hatta öncülük ettiği İstanbul Sözleşmesi’nden 10 yıl sonra kendisi çıktı. ‘AK Parti kendi yaptıklarını yıkmaya başladı’ eleştirilerine haklılık verircesine alınan bu karar özellikle kadına yönelik şiddetin yoğunlaştığı bir Türkiye konjonktüründe alınmış olmasıyla daha da kritik anlam taşıyor. Üstelik AK Parti için siyaseten rasyonel bir adım gibi de görülmüyor. Bundan sonra kadınlara yönelik her saldırıda kamuoyu AK Parti iktidarının sözleşmeden çekilmiş olmasını saldırının nedeni olarak ileri sürecek. Bu ayki gündemimizde İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararını da soruyoruz halka. Sözleşmeden çekilmek doğru muydu?
AK Parti’nin geri adım attığı diğer bir konu ekonomi yönetimiyle alakalı. Mart ayının sürpriz gelişmelerinden birisi, belki de birincisi Merkez Bankası başkanı Naci Ağbal’ın görevden alınmasıydı. Ağbal henüz dört ay önce atanmıştı bu göreve. Atandığında da piyasalar oldukça olumlu tepkiler vermiş, döviz kurları gerilemeye başlamıştı. Ne olduysa oldu ve cumhurbaşkanı Ağbal’ı görevden aldı. Merkez Bankası tarihinde görmediği bir uygulamaya tanıklık yaptı. İki yıl içinde tam üç başkan geçti Merkez Bankası’ndan. Piyasaların bu karara tepkisini biliyoruz. Peki, Ağbal’ın görevden alınması konusunda kamuoyu ne düşündü? Karar, ekonomi yönetimine yönelik algıları nasıl etkiledi? Toplumun gelecek beklentilerine nasıl yansıdı? Dahası, Merkez Bankası başkanı atama ve görevden alma kurallarına ilişkin toplumun talepleri ne yönde? Bu soruların cevaplarını bulacaksınız Türkiye’nin Nabzı’nda.
Ayrıca, siyasi partiler kanununda yapılması düşünülen değişiklikler, yeniden gündeme düşen ‘Andımız’ konusu, Kanal İstanbul projesi, Gezi Parkı’nın Vakıflara devredilmesi, Gara operasyonu, siyasilere ve gazetecilere yönelik saldırılar ve birinci yılında hükümetin pandemi performansı bu ay kamuoyunun nabzını tuttuğumuz konular. Ve elbette ‘bugün seçim olsa’ perspektifinden siyasi partilerin oy oranları, cumhurbaşkanlığı seçim senaryoları ve ittifaklar her zaman olduğu gibi Mart 2021 araştırmamızın da demirbaşları.
Türkiye'nin Nabzı Mart ayı araştırması; Türkiye genelinde NUTS 2 sistemine göre 26 bölgeyi esas alan 28 ilde tabakalı örnekleme ve ağırlıklandırma yöntemi ile 22 - 25 Mart 2021 tarihleri arasında toplam 1637 kişi ile yapılmıştır. Araştırma; 0,95 güven sınırları içinde +/- 2,42 hata payı ile CATI (Bilgisayar Destekli Telefonda Anket) yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Hata Payı: Genel: +/- 2,42, AK Parti: +/- 4,31, CHP: +/- 5,54, MHP: +/- 8,53, HDP: +/- 8,06, İYİ Parti: +/- 7,95