Türkiye'nin Nabzı - Şubat 2020

Şubat 2020 “Türkiye’nin Nabzı” raporumuzda, ülkemizin toplumsal gündemindeki en can alıcı meselelerini büyüteç altına aldık. Türkiye’nin genelinin ve halkımızın bireysel olarak en büyük sorunu, son yıllarda hep “ekonomi” ve “istihdam” olarak gösteriliyor. Öte yandan, “kadın cinayetleri” ve “kadına yönelik şiddet olayları”, can yakıcı biçimde ülke gündemimizde sıklıkla yer alıyor. Şubat 2020 raporumuzda, güncel olarak en büyük meselemiz olan ekonomik durumu ve geçmişten bugüne en önemli toplumsal meselelerimizden “cinsiyet eşitliği” konusunu derinlemesine inceledik.

 

“8 Mart Dünya Kadınlar Günü” ya da bir diğer adıyla “Dünya Emekçi Kadınlar Günü”, kadın haklarının dünyanın dört bir yanında etkinliklerle gündeme geldiği bir zaman dilimi. 100 yılı aşkın süredir, kadınların sorunlarına dikkat çeken “Dünya Kadınlar Günü” dolayısıyla, biz de MetroPOLL olarak, Türkiye’de “cinsiyet eşitliği” ve kadınların toplumdaki konumunu inceleyen özel bir çalışma gerçekleştirdik. Bir süredir, Türkiye’nin Nabzı araştırması çerçevesinde, ülkemizde kadınların konumuna ve cinsiyet eşitliğine yönelik algılara dair çalışmaları ön plana çıkarıyoruz. Bu kez de cinsiyet eşitliği araştırmamızın bulgularını sizlere, detaylı bir analiz ile sunuyoruz. Kadın-erkek eşitliği, ülkemizin en önemli değerlerinden; bizler de MetroPOLL olarak, bu konu üzerine çalışmayı özellikle kıymetli buluyoruz.

 

Ekonomik meseleler, toplumumuzu zorlayan konuların başını çekiyor. Araştırmamızın sonuçları arasında, Türkiye’nin “refah standartları” ve toplumumuzun geçim şartlarına yönelik son derece çarpıcı veriler var. “Kara günler” için bankada veya evde tutulan para miktarı ve toplum genelindeki gelir-gider dengelerimize dair veriler oldukça düşündürücü.

 

Toplum olarak halimizden pek de memnun ve ekonomik bakımından da gelecekten çok umutlu değiliz gibi gözüküyor. Buna karşılık, seçmen davranışında çarpıcı değişiklikler yaşandığı söylenemez. Her ay olduğu gibi, Şubat 2020’de de Türkiye’nin Nabzı’nın en ilgi çeken bölümlerinden olan, siyasi partilerin güncel oy destek oranları, Cumhurbaşkanı’nın ve ülkenin önde gelen politikacılarının beğeni oranları ve görev onayları verilerini dikkatinize sunuyoruz. “Bu Pazar seçim olsa?” sorusunu, Aralık 2019’dan itibaren, Ahmet Davutoğlu’nun “Gelecek Partisi” ve Ali Babacan’ın kurulması planlanan partisini hesaba katarak araştırmamıza katılanlara yönelttiğimize de dikkat çekelim.

 

Türkiye’nin başlıca siyasi çekişme konularından biri haline gelen “Kanal İstanbul Projesi”ne dair algıları Aralık 2019’dan beri ölçüyoruz. Şubat 2020 raporumuzda da Kanal İstanbul hakkında halkımızın düşüncelerini sorguladık.

 

Ve elbette, belki de en “sarsıcı” konumuz olan “deprem gerçekliği”: en büyük kentimiz İstanbul’u tehdit ettiği gibi, Ocak’ta Elâzığ ve bu yazı kaleme alınırken de Van çevresinde canımızı yaktı. Deprem için gerekli tedbirlerin alındığını düşünüyor muyuz? Bu soru ve depreme ilişkin başka sorular da Şubat raporumuzun içinde yer alıyor.

 

2019 sonu ve Ocak 2020’de, “Libya Savaşı”nı konuşuyorduk; Şubat’ta ise, “İdlib Krizi” gündemimizin baş köşesine oturdu. İdlib, Rusya ile sıcak çatışmanın eşiğine geldiğimiz, neredeyse 1 milyon Suriyeli’nin sınırımıza doğru yönelmesine neden olan çok ciddi bir krizin merkezi haline dönüştü. Peki, halkımız “İdlib Krizi” hakkında ne düşünüyor?

 

Bu ay rapor formatımızda, değişiklik yaparak, her bölümün başına özet analizler koyduk. Umarız, raporu incelerken size bu analizler rehberlik eder, sizlere zaman kazandırır.