Demokratik Açılım ve Darbe Belgesi Araştırması

Demokratik açılım veya Kürt açılımı son 3 aydır hem siyasal arenada hem de kamuoyunda geniş tartışmalara sebebiyet vermektedir. Söz konusu bu açılıma genel olarak %35,4 oranında tam destek ve %4,6 oranında ise kısmen destek verilmektedir. Buna karşılık, halkın yarıdan fazlası (%51,6) bu süreci olumsuz değerlendirmekte ve açılıma karşı olduklarını belirtmektedirler.

Bu açılımı en yüksek oranlarda ‘tamamen ve kısmen’ destekleyenler beklenildiği üzere DTP’li (%89,2) ve AK Parti’li (%57,7) seçmenlerdir. Buna karşılık; yine beklenildiği üzere bu açılıma en yüksek oranlarda karşı olanlar MHP’li (%81,1) ve CHP’li (%71,7) seçmenlerdir.Dikkate değer bir bulgu da, CHP’li seçmenlerin %23’ünün, MHP’li seçmenlerin %12,5’inin bu açılımı ‘tamamen veya kısmen’ desteklediklerini ifade etmeleridir. Önemli bir not da, Ağustos 2009 araştırması ile karşılaştırıldığında bu açılıma karşı olanların oranında %8 civarında bir artış gözlenmiştir. Hükümetin demokratik açılımı yönetme sürecini halkın %34,9’u tamamen ve kısmen başarılı bulurken, yarıdan fazlası (%59,1) başarılı bulmamaktadır. Söz konusu bu açılımın kendisine olan destek %40’larda iken, hükümeti bu süreci yönetmede başarılı bulanların oranı yalnızca %35 civarındadır. Halkın hükümete bu süreci yönetmede verdiği bu düşük not, kuşkusuz DTP’lilerin ve bölge halkının teslim olan PKK mensuplarını karşılama törenleri ve sergiledikleri tutum ile yakından alakalıdır. Anlaşılan odur ki, Türk kamuoyunu geniş ölçüde rahatsız eden bu karşılama merasimi halkın açılım konusunda hükümete olumsuz not vermesine sebebiyet vermiştir. Demokratik açılım süreciyle ülkede iki zıt kutuplaşma meydana gelmiştir. Bu kutuplardan birisi ülkenin bütünleşmesi için bu açılımın kaçınılmaz ve geç kalmış bir girişim olduğunu savunurken, diğer kutup bu açılım politikalarının tehlikeli, gereksiz, hatalı yöntemler içeren ve bölünmeye yol açacak bir girişim olduğunu ifade etmektedir. Bu sürecin tehlikeli ve bölünmeye yol açacağına inananların oranı (%58,4) oldukça yüksektir. Buna karşılık bu sürecin ülkenin birlik ve bütünlüğüne hizmet edeceğine inananların oranı ise %32 civarındadır. Ağustos 2009 araştırması ile karşılaştırıldığında ise bölünme tehlikesi görenlerin oranında %8 artış gözlenmiştir. Bu artışın en önemli sebebi açılım sürecinde izlenen ve halkın büyük kesimini rahatsız eden dağdan inişler sırasında yaşanan olumsuz örneklerdir. Demokrasiye ve hukuka bağlılığını özellikle son zamanlarda sıkça vurgulayan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, darbeci veya hukuk dışı faaliyetlerde bulunan subayları bünyesinde barındırmayacağına inananların oranı %52,8 iken, bu görüşe katılmayanların oranı %37 civarındadır. Benzer şekilde; TSK’nın mevcut haliyle hukuka ve demokrasiye tam anlamıyla bağlı olduğunu düşünenlerin oranı (%60,1), bunun aksini düşünenlerin oranından yaklaşık iki kat (%30,2) daha yüksektir.